İngiltere’nin Hesap Hatası
İngiliz liderler, Osmanlı'nın savaşın "en zayıf halkası" olduğunu düşünerek, bir deniz harekâtıyla boğazı geçebileceklerini ve başkent İstanbul’a ulaştıklarında halkın ayaklanarak hükümeti devireceğini öngörüyordu. Winston Churchill’in önderliğinde, Osmanlı’yı hızlıca savaş dışı bırakma stratejisi geliştirilmişti. İngiltere'nin donanması, güçlü ve büyük gemilerle saldırmaya hazırlanıyordu, fakat bu harekât, ciddi bir hazırlık eksikliğiyle karşı karşıya kaldı.
Boğazda, modern gemilere ihtiyaç duyulmadığı düşünülerek eski zırhlılar gönderildi. Ancak bu eski gemiler, Osmanlı'nın topçu menziline kıyasla çok daha uzun menzile sahipti, fakat yine de mayınlar ve Türk savunmasının gücü karşısında çaresiz kaldılar.
Mayınlar ve Nusret’in Rolü
Çanakkale Boğazı’na gelen İtilaf Devletleri donanması, mayınlarla karşılaşacağından habersizdi. Osmanlı, 1911’de Trablusgarp’ta edindiği deneyimle boğazı mayınlarla kapatmıştı. İtilaf Devletleri’nin mayın temizleme girişimleri başarısız oldu. Burada devreye giren Nusret mayın gemisi, stratejik bir hamle yaparak boğazı daha da zorlaştıracak bir mayın hattı döşedi. 18 Mart 1915’te Fransız gemilerinin mayına çarpması, İngiliz donanmasının ilerleyişini durdurdu. Bu olay, Çanakkale’yi geçme planını büyük ölçüde bozdu.
Kara Harekâtı ve İngiltere’nin Kara Seferindeki Zayıflıklar
Denizden başarılı olamayan İtilaf Devletleri, kara harekâtını gündeme getirdi. Ancak İngiliz ordusunun yeterli sayıda asker ve ekipmanla hazırlıklı olmadığı ortaya çıktı. Daha önce yapılmamış türde bir kara-donanma saldırısı gerçekleştirilecek, ancak eksik hazırlıklar ve koordinasyon eksiklikleri büyük kayıplara yol açtı.
Gelibolu Yarımadası'na çıkarma yapılırken, Osmanlı savunması oldukça dirençliydi. Osmanlı'nın vatan savunmasına olan kararlılığı ve Mustafa Kemal gibi yetenekli komutanların liderliği, bu çıkarma harekâtını başarısız kıldı. İngilizler, lojistik zorluklarla ve zayıf karargâh yapılarıyla mücadele etti.
Çanakkale'nin Sonuçları ve Küresel Etkileri
İtilaf Devletleri, sekiz ay süren ağır çatışmaların ardından, Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini anlayarak geri çekildi. Bu, İngiltere için büyük bir prestij kaybıydı. Çanakkale, sadece askeri bir felaket değil, aynı zamanda İngiliz imparatorluğunun zayıflayan gücünü de gözler önüne serdi. Hindistan'da, Arap topraklarında ve diğer İmparatorluk bölgelerinde ayaklanma korkusu arttı. Bir yandan da Avustralya ve Yeni Zelanda’daki bağımsızlık hareketleri güçlendi.
Başta Churchill ve Kitchener olmak üzere, savaşın planlayıcıları için bu başarısızlık, kariyerlerinin sonunu getirdi. Churchill, Donanma Bakanlığı görevinden alındı, Kitchener ise itibarsızlaştı.
Osmanlı tarafında ise, bu zafer, Türk milletinin özgürlüğünü koruma kararlılığını simgeliyordu. Mustafa Kemal’in askeri dehası, Çanakkale Savaşı’nda kendini kanıtlayarak Türk ulusunun bağımsızlık yolunda attığı adımları hızlandırdı.