ABD merkezli spot Bitcoin ve Ethereum ETF’lerine yönelik 26 Kasım 2024 tarihli veriler, piyasadaki farklı eğilimleri gözler önüne seriyor. Bitcoin ETF’lerinden 122 milyon dolarlık net çıkış yaşanırken, Ethereum ETF’lerinde 40 milyon dolarlık net giriş dikkat çekti. Özellikle Fidelity’nin Bitcoin ETF’lerindeki çıkışları ve BlackRock’un Ethereum ETF’lerine olan katkısı, piyasanın yönünü belirleyen önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Bitcoin ETF'leri ve ETH ETF'leri

Hayır Lokması Dağıtmak İstiyorum Hayır Lokması Dağıtmak İstiyorum

Kripto para piyasasının güvenilir kripto para haber sitelerinden COINTURK’te de ifade edildiği gibi spot Bitcoin ETF’lerinde görülen 122 milyon dolarlık çıkış, piyasalarda satış baskısını sürdürdü. Fidelity, bu çıkışların 95 milyon dolarlık kısmını tek başına oluştururken, BlackRock ise bu alanda herhangi bir net akış bildirmedi. Bu durum, yatırımcıların Bitcoin'e yönelik risk algısının yüksek olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, dünkü veriler satış baskısının önceki günlere kıyasla hafiflediğine işaret ediyor. Yatırımcılar, özellikle büyük fonlar arasındaki bu ayrışmayı yakından izliyor.

Spot Ethereum ETF’lerinde ise daha pozitif bir tablo hakim. BlackRock’un 50 milyon dolarlık güçlü katkısı, Ethereum’a yönelik artan ilgiyi ortaya koyarken, Grayscale’in 20 milyon dolarlık çıkışı bu girişlerin bir kısmını dengeledi. Yine de Ethereum ETF’lerine olan toplam net giriş, yatırımcı güveninde artışa işaret ediyor. Uzmanlar, bu durumun Ethereum piyasasında daha istikrarlı bir görünüm oluşturabileceğini değerlendiriyor.

2025 Yılı Beklentileri

Bitcoin ve Ethereum piyasalarında ETF hareketlerinin etkisi dikkatle izlenmeye devam ediyor. 2025 yılı için analistler, Ethereum’un kurumsal yatırımcılar nezdinde daha fazla ilgi görebileceğini, Bitcoin tarafında ise fiyat dalgalanmalarının belirleyici olacağını öngörüyor. Ethereum’un güncellenen altyapı projeleri ve ekosistemindeki gelişmelerin, kurumsal yatırımları artırabileceği belirtiliyor. Öte yandan Bitcoin, artan regülasyonlar ve küresel ekonomik dalgalanmalar nedeniyle 2025’te daha riskli bir varlık olarak değerlendirilebilir.