Sezaryen Doğumlarda Küresel Artış: Türkiye'de Yeni Düzenlemeler Gündemde
Sağlık alanında küresel çapta dikkat çeken bir artış yaşanıyor: Sezaryen doğumlar artık dünya genelinde tüm doğumların beşte birinden fazlasını oluşturuyor. Türkiye’de ise bu artışa karşı yeni düzenlemeler getiriliyor. Sağlık Bakanlığı'nın, özel tıp merkezlerinde planlı sezaryen doğumlara kısıtlama getirmesiyle birlikte tartışmalar yeniden alevlendi.
🇹🇷 Türkiye’de Yeni Sezaryen Düzenlemesi: Ne Değişti?
Sağlık Bakanlığı, "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı" programı kapsamında sezaryen doğumlara yönelik yeni kuralları devreye aldı. Artık ameliyathanesi bulunmayan özel tıp merkezlerinde doğum ünitesi kurulamayacak. Ayrıca, tıbbi zorunluluk olmadıkça planlı sezaryen doğumlara izin verilmeyecek.
Bakanlık açıklaması: “Tıp merkezinde normal doğum istenmesi halinde, ameliyathane şartı ve doğum ünitesi kurulumu zorunludur. Planlı sezaryene izin verilmeyecek.”
🌍 DSÖ Uyarıyor: Sezaryen Doğumlar Tıbbi Zorunluluk Dışına Çıkıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 tarihli araştırmasına göre, 2030 yılına kadar tüm doğumların %29’unun sezaryenle gerçekleşmesi bekleniyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: Her sezaryen tıbbi açıdan gerekli değil. Gereksiz cerrahi müdahaleler hem anne hem de bebek için uzun vadede sağlık riskleri taşıyor.
📌 Sezaryenin Gerekli Olduğu Durumlar
- Bebeğin iri olması veya ters gelmesi
- Plasenta ve göbek kordonu problemleri
- Annenin yüksek tansiyon, diyabet, HIV gibi rahatsızlıkları
- Doğumun durması veya fetal distres (bebeğin kalp atım bozuklukları)
⚖️ Riskler ve Faydalar: Sezaryen mi, Normal Doğum mu?
Planlı sezaryen:
✔️ Emzirme sürecine geç başlama,
✔️ Gelecekteki gebeliklerde komplikasyon riski,
✔️ Enfeksiyon ve kanama ihtimali daha yüksek.
Vajinal doğum:
✔️ Daha hızlı iyileşme süreci,
✔️ Ten tene temasın kolay kurulması,
✔️ Ancak idrar kaçırma ve vajinal yırtılma riski de bulunuyor.
2018 yılında The Lancet'te yayımlanan bir araştırma, aşırı cerrahi doğum oranlarına karşı “küresel eylem çağrısı” yapılmasını gerektiren seviyeye ulaşıldığını duyurdu.
👩⚕️ Kadınlar Neden Sezaryeni Tercih Ediyor?
Kadınların sezaryen tercihi sadece sağlık sebepleriyle değil, bazen de ağrı korkusu, önceki doğum deneyimleri veya güven eksikliği gibi psikolojik ve sosyal nedenlerle şekilleniyor.
Uzmanlar, sezaryeni tercih eden kadınların kararlarını anlamanın, onlara doğru bilgi sunarak sürece ortak etmeye çalışmanın önemine dikkat çekiyor.
Dr. Sindhu K. Srinivas (ABD): "Sezaryen genellikle güvenli bir ameliyat. Ama kararı verirken kadının nedenini anlamak, bilgilendirme ve seçenekleri açıkça sunmak kritik.”
🌱 Ne Yapılabilir? Uzmanlardan Doğum Dengesini Sağlamaya Yönelik Öneriler
Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası uzmanlara göre sezaryen oranlarını düşürmek için şu adımlar atılmalı:
🔹 Doğuma hazırlık eğitimi: Anne adaylarına özel doğum atölyeleri, gevşeme teknikleri ve psikososyal destek programları
🔹 Klinik denetim ve geri bildirim: Hastanelerde sezaryen oranlarının düzenli takip edilmesi
🔹 İkinci görüş zorunluluğu: Gerekli durumlar dışında sezaryen kararı için bir başka uzmanın onayı
🔹 Finansal teşvikler: Sezaryen ve vajinal doğum ücretlerinin eşitlenmesi
🔹 Kadın merkezli doğum hizmetleri: Ebe-doğum uzmanı iş birliğiyle yürütülen doğum modeli