EYT düzenlemesi geçtiğimiz hafta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Toplamda 5 milyon çalışanı etkileyen düzenlemeden 2023 yılında 2 milyon 250 bin kişi yararlanabilecek.
Süreçle ilgili gelişmeler takip edilirken; Posta gazetesi yazarı merak edilen soruların yanıtlarını verdi.
SORU: Memurların EYT’den yararlanabilmesi için; 23 Mayıs 2002’den önce, Bağkur’lu çalışanların da 1 Haziran 2002’den önce en az 3 yıl kesintisiz çalışması gerekiyormuş. Gazetede okudum. Genel Sağlık İş Sendikası bu yönde açıklama yapmış. Bu doğru mudur? Mustafa Kemal TAŞKAN
CEVAP: Maalesef doğru değil. 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı veya Bağkur’lu olan ve bir gün prim ödeyen ancak daha sonra memur olanlar EYT kapsamındalar. EYT yasası bunların emekliliğinde yaş aramadığından, yasanın yayımlandığı 3 Mart 2023 itibariyle kadın memur 20 tam yıl (7200 gün), erkek memur 25 tam yıl (9000 gün) hizmet süresi varsa, istediği zaman emekli olabilir.
Bu tarih itibariyle hizmet süresi eksik olan kadın veya erkek memurlar hizmet sürelerini tamamlayacakları tarihte emekli olabilirler. Sorunuzda belirttiğiniz 3 tam yıl hizmet süresi, 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı veya memur olanların hangi şartlara tabi olduklarını belirleyen bir kıstas. Şöyle ki; ilk defa 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı (veya memur) olanlar, bu tarihte yürürlüğe konan 4447 sayılı kanunla getirilen yeni emeklilik şartlarına uyumunun kademeli olarak sağlanması 23 Mayıs 2002’deki (Bağkur’lular 1 Haziran 2002 tarihindeki) hizmet süresine göre belirleniyor.
Bu tarih itibariyle 3 tam yıl (1080 gün) ve daha fazla hizmet süresi olanların yeni yasaya uyumu kademeli olarak sağlanıyor. 3 tam yıldan az hizmet süresi olan erkek memurlar ve Bağkur’lular yeni yasa şartlarıyla yani 25 tam yıl hizmet süresi ve 60 yaş şartlarıyla, kadın memurlarda 20 tam yıl hizmet süresi ve 58 yaş şartlarıyla emekli olmaları hüküm altına alınıyor.
Örneğin; 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olan bir memur 23 Mayıs 2002 itibariyle, 3 yıldan az hizmet süresi varsa 25 tam yıl hizmet süresi ve 60 yaş şartlarıyla emekli olacakken, 3 yıl hizmet süresi olan memur ise 25 tam yıl hizmet süresi ve 58 yaş şartlarıyla emekli olacak.
SORU: SGK’dan işçi emeklisi olacağım. Eşim çalışıyor, lise ve üniversitede okuyan iki çocuğum var. Emekli aylığı bağlamada çocukları göstermenin maaşa etkisi var mı? Gürkan GEÇGEL
CEVAP: Emekli olurken dolduracağınız formda, kanunen bakmakla zorunlu olduğunuz eş ve çocuklarınızın olup olmadığını sorgulayan kısmı doldurmanız gerekir. Emekli aylığı hesaplanırken, öncelikle bir taban aylık hesaplanır ve bağlanacak aylık taban aylıktan azsa hak edilen aylık yerinde, taban aylık bağlanır.
Taban aylık; kanunen bakmakla zorunlu kişisi (eş ve çocukları) olanlarda emekli aylığı hesabına esas esas ortalama aylık kazanç tutarının yüzde 40’ı iken, kanunen bakmakla zorunlu eş ve çocuğu olmayanlarda emekli aylığı hesabına esas ortalama aylık kazancın yüzde 35’idir. Bu nedenle çocuklarınızı göstermelisiniz.
SORU: 1977 doğumluyum. 1997-1999 arasında 18 ay askerlik yaptım. İlk SSK girişim Mart 2000’dedir. Memuriyet girişim 2003’tür. Hesap ettim 190 gün askerlik borçlanması beni 8 Eylül 1999 tarihine götürüyor. Acaba EYT kapsamında mıyım? Ufuk ARK
CEVAP: 8 Eylül 1999 tarihinden sonra göreve başlayan ve bu tarihten önce sigortalı çalışması olmayan memurların, memuriyet öncesi sürelerini borçlanmaları emeklilik yaşlarını değiştirmiyor. EYT yasası çıkarken bu konuda bir düzenleme yapılması beklentisi vardı. Ancak söz konusu süreleri borçlanmaya imkan veren bir düzenleme yapılmadı. Bu nedenle askerlik sürenizi borçlanmanız EYT kapsamına girmenizi sağlamaz.
SORU: Sözleşmeli memurun aktif çalışırken EYT işlemleri ve iş tazminatı talebi nasıl olacak? Ümit EREMİR
CEVAP: EYT yasası gereğince emekliliği hak eden sözleşmeli memur, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan emekliliği hak ettiğine dair belgeyi alıp, emeklilik nedeniyle görevden ayrılacağını belirterek görev yaptığı kurumuna ibraz edip iş sonu tazminatının ödenmesini talep edecektir. Bu belgeye göre kurumunuz iş sonu tazminatınızı ödemek durumundadır. Tazminatınızı aldıktan sonra da SGK’ya emeklilik talebinde bulunulacaktır.


EMEKLİLİK DİLEKÇESİ SONRASI İŞTEN ÇIKARILDI 

 Bir işçi, fabrikadan emekli olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldı. Ancak aynı statüdeki başka emekli işçilerin çalıştırıldığını belirten çalışan, İş Mahkemesi’ne başvurdu. Davacı emekli işçi; emeklilik nedeniyle yapılan fesihlere ilişkin yönetim kurulu kararının objektif olarak uygulanmadığını, davalı işveren tarafından yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığı belirterek işe iadesine ve mali sonuçlarına karar verilmesini istedi.


ŞİRKET İSTİNAFA GİTTİ 

Davalı şirket avukatı ise iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savundu. Mahkeme, davalı işveren tarafından yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Şirket, kararın objektif ve genel olarak uygulandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinafa müracaat etti. Bölge Adliye Mahkemesi 7’nci Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.


SÖZLEŞMESİ FESHEDİLMEYEN EMEKLİ DE VAR 

4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükünün davalı işverene verildiğine dikkat çekilen kararda özetle şöyle denildi: “İlk derece mahkemesi kararın gerekçesinde; emekliliği gelen işçilerin iş sözleşmelerinin fesih edilmelerine ilişkin yönetim kurulu kararının eşit-objektif olarak uygulanmadığını, fesih sebebinin açık-kati olarak belirtilmediğini, davacı ile aynı statüde bulunup emekliliği gelmesine rağmen çalışmaya devam edenlerin bulunduğunu belirtilmiştir.