Arıların ve diğer tozlayıcıların popülasyonunun tehlike altında olması sebebiyle meyveler, kabuklu yemişler ve sebze ürünleri gibi besleyici yiyeceklerin yerini pirinç, mısır ve patates gibi ürünlere bırakmasıyla dengesiz beslenme gün yüzüne çıktı. Dünyada arı popülasyonunun azalması konusunda farkındalık yaratmak için 2017'den bu yana 20 Mayıs "Dünya Arı Günü" olarak kutlanmaktadır.
Daha çeşitli tarım sistemlerinin teşvik edilmesi ve zehirli kimyasallara olan bağımlılığın azaltılması tozlaşmanın artmasını kolaylaştırdığından, söz konusu yöntemlerin teşvik edilmesiyle gıda kalitesinin ve miktarının artırılarak hem insan nüfusuna hem de ekosisteme fayda sağlaması öngörüsü yapıldı. Mevcut tozlayıcı türlerinin yok olma oranları, insan etkileri sebebiyle normalden 100 ila 1000 kat daha yüksek seviyede bulunmaktadır. Başta arılar ve kelebekler olmak üzere omurgasız polen taşıyıcıların yaklaşık yüzde 35'i ve yarasalar gibi omurgalı polen taşıyıcıların yaklaşık yüzde 17'sinin küresel çapta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Arıların ve diğer tozlayıcıların tehlike altındaki popülasyonu, meyveler, kabuklu yemişler ve birçok sebze ürünü gibi besleyici yiyeceklerin yerini pirinç, mısır ve patates gibi temel ürünlere bırakmasıyla dengesiz beslenme ortaya çıkmaktadır. Yoğun tarım uygulamaları, arazi kullanımındaki değişim, tek ürün yetiştirme, böcek ilaçları ve iklim değişikliğine bağlı olarak artan sıcaklıklar, arı popülasyonları ve buna bağlı olarak yetiştirilen gıdanın kalitesi için sorun teşkil edebilmektedir.
Tozlaşma krizinin boyutlarını ve bunun biyolojik çeşitlilik ve insan geçim kaynakları ile olan bağlantılarını kabul eden Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, tozlayıcıların korunması ve sürdürülebilir kullanımını öncelik haline getirmektedir. FAO, Uluslararası Tozlayıcı Girişimi'ni (IPI) koordine etmenin beraberinde yetiştiriciliğinden suni tohumlamaya, bal üretimi ve ihracat pazarlaması için sürdürülebilir çözümlere kadar çeşitli konularda ülkelere teknik destek sağlamaktadır.