GENEL

Astroloji ile Astronomi Karşılaştırması

Astroloji ile Astronomi Karşılaştırması

Abone Ol

Günümüzde popülerliğini gittikçe artıran astroloji, bilim çevrelerince eleştirilse de gök cisimlerinin insan karakterini, kaderini etkilediğini ve olaylar üzerindeki belirleyici olduğunu iddia etmektedir. Bilimsel yanının kanıtlanamıyor olmasına rağmen tarih boyunca birçok toplumda inanç sistemi yerine geçmiştir günümüzde ise çok yaygın bir kabul görmüştür ki insanlar günlük yaşamlarını dahi astroloji yorumlarına dayalı yönlendirmektedir. 

Elbette astrolojinin  insan üzerinde bu kadar etkili olmasının psikolojik ve sosyolojik payı çoktur. 2011 yılında Zarka tarafından yapılan bir araştırmada astrolojinin temel prensipleri, bilimsel yanı ve astronomiyle ilişkisi araştırılmış. Günümüzde, astrolojinin etkilerini sadece günlük yaşamda değil, dijital platformlarda da görmek mümkündür. Örneğin, birçok insan astroloji tahminlerini takip ederken, 1xbet online gibi platformlarda eğlenceli içeriklere yönelmekte ve zamanlarını interaktif aktivitelerle değerlendirmektedir.Buna göre, söylenenlere bir bakalım.

 Astrolojinin Temel İlkeleri

Tropikal zodyak adı verilen 12 burçtan oluşan bir sistem üzerinde değerlendirilen astroloji, Güneş, Ay ve gezegenlerin gökyüzündeki konumlarının ve hareketlerinin insan psikolojisi ile kaderini etkilediğini öne sürer. Zarka astrolojinin temel ilkeleri için şunları söylemiştir:

Burçlar: Güneş’in yıllık hareketine dayalı olarak belirlenen 12 burç Hipparchus'un M.Ö. 130’da keşfettiği ekinoksların presesyonu nedeniyle yer değiştirmiştir. Modern astroloji bu değişimi dikkate almamaktadır.

Horoskop (Yıldız Haritası): Doğum saati ile yeri esas alınarak gezegenlerin konumları belirlenir. Bu şekilde, horoskop kişinin karakteri ve geleceğiyle ilgili tahminler için kullanılır.

Evler Sistemi: Gökyüzü, evler sistemiyle 12’ye ayrılır be gezegenlerin konumları bu sistem içinde yorumlanır.

Astroloji, yukarıdaki ilkeler etrafında çerçevesini oluşturmuş ve modern çağda medya ve politika alanında geniş kabul görmektedir. Araştırmalar, astrolojik karakter analizi (%41) ve astrolojik tahminlere (%26) güvenen insanların az olmadığı yönünde. 

Astroloji ve Astronomi Bağlantıları

Eski çağlardan bu yana gök olayları hem dini hem de bilimsel perspektifle incelenmiştir. Böylece astronomi ve  astroloji birbirinden bağımsız düşünülemiyordu, iç içe geçmişti. 16. ve 17. yüzyıla kadar astroloji üniversite düzeyinde okutulan bir disiplindi. Örneğin Johannes Kepler, astrolojik haritaları satarak tahminlerde bulunarak bilimsel gözlemler için finansman sağlamaktı. Isaac Newton ise evrensel çekim yasasını keşfederek gök cisimlerinin hareketlerini bilimsel temellere dayandırarak astrolojinin temelsiz olduğunu göstermiştir.  Ancak teleskopun icadı ve bilimsel yöntemin gelişmesiyle astroloji ve astronomi ayrılmıştır. 

Temel olarak astronomi gök cisimlerinin hareketlerini ve fiziksel özelliklerini bilimsel yönteme dayalı incelerken astroloji bu hareketleri sembolik ve subjektif değerlendirme eğilimindedir. Böylelikle, Fransa’da 1660 yılında alınan bir kararla, astroloji üniversitelerden çıkarılmıştır. Günümüzde ise astroloji, popüler kültürde ve dijital platformlarda varlığını sürdürmektedir. Örneğin, birçok insan günlük burç yorumlarını takip ederken, 1xbet canlı gibi interaktif platformlarda farklı deneyimler yaşayarak eğlenceyi bir üst seviyeye taşımaktadır.

Astrolojiye Yönelik Eleştiriler

Astroloji bilim insanları tarafından farklı etkenler açısından eleştirilmektedir. Her ne kadar astrologlar bunlara yanıt verse de bu açıklamalar tamin edici değildir. Bu eleştiriler şu şekilde sıralanabilir: 

Zodyak ve Takımyıldızlar Arasındaki Fark: Burçlar, gökyüzünde farklı büyüklüklerdeki takımyıldızlardan oluşur. Ancak astroloji, tüm burçları eşit genişlikte (30°) kabul eder. Ayrıca, gerçekte zodyakta 12 değil 13 takımyıldız (Ophiuchus dahil) bulunur.

Ekinoksların Presesyonu: Dünya’nın eksen hareketi nedeniyle, burçların gökyüzündeki konumu değişmiştir. Günümüzde "Koç burcu" olarak adlandırılan alan aslında Balık takımyıldızında yer almaktadır.

Gezegenlerin Etkisi: Uranüs, Neptün ve Plüton, modern astrolojiye sonradan eklenmiştir. Ancak Plüton’un gezegen statüsünün değişmesi, astrolojinin tutarsızlıklarını ortaya koymaktadır.

Astrolojik Haritaların Paylaşımı: Gezegenlerin hareketleri yavaş olduğu için aynı gün ve saatte doğan milyonlarca insanın aynı karaktere ve kadere sahip olması gerektiği anlamına gelir ki bu mantıklı değildir.

Evler Sisteminin Kutup Bölgelerinde Geçersiz Olması: Astrolojik ev sistemleri, gece-gündüz döngüsüne dayalı olduğu için kutup bölgelerinde uygulanamaz.

Bu eleştiriler, astrolojinin bilimsel bir temelden çok kültürel ve tarihsel bir inanışlar bütünü olduğunu gösterirken, halk arasında ilgi görmeye devam etmesinin ardında farklı sebepler yatmaktadır. Örneğin, Cemrelerin Gizemi gibi doğa olaylarıyla ilişkilendirilen astrolojik inanışlar, insanlar için hem mitolojik hem de sezgisel bir anlam taşımaktadır.

Astrolojinin Bilimsel Değerlendirmesi

Bir teorinin bilimsellik kazanabilmesi için nedensellik, yanlışlanabilirlik, tekrarlanabilirlik ilkelerine sahip olması gerekir. Astrolojik etkilerin varlığını kanıtlayabilecek fiziksel bir mekanizmankn olmayışı bilimselliğin nedensellik şartını sağlamamaktadır. Aynı şekilde teorilerin bilimsel olabilmesi, onun test edilebilir ve yanlışlanabilir olmasıyla ilişkilidir. Ancak astrolojik tahmin genellikle muğlaktır ve yanlışlanamaz. Astrolojik öngörülerin, bağımsız bilim insanları tarafından tekrar edildiğinde aynı sonuçları vermediği görülmüştür, bu da bilimin tekrarlanabilirlik ilkesini sağlamamaktadır. 

1985’te Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmada (Carlson,1985) astrologların bireylerin karakterinin tahmin etmede astrolojinin yetersizliğini göstermiştir. Bunlara dayanarak, astroloji bilimsel çerçevede test edildiğinde koşulları sağlayamadığından “sahte bilim” olarak değerlendirilmektedir.