Maç başlar başlamaz: Hop oturup hop kalktık
Stadyum ağzına kadar dolmasa da gelenler dolu dolu geldi. Vahap Seçer de oradaydı. Tribünlerde, halkın arasında. Yani bu maç sadece bir maç değildi; hem mesajdı hem meydan okumaydı.
15. dakika... Furkan Güneş ayağının içiyle dokundu, top ağlarla buluştu. "İşte bu" dedik, ama durmadılar. Sadece altı dakika sonra bu kez Özgür Sert çıktı sahneye. 2-0. Rakip kalecinin bakakaldığı anlardan biri daha.
İkinci yarı: Tutun çocuklar bu skor lazım
İkinci yarı, top bizde değil gibiydi ama her şey bizdeydi. Rakibe pozisyon vermemek... Aslında her şeyin özeti bu. Zaten Derincespor penaltı buldu da ne oldu? Mustafa Batuhan topu bulutlara fırlattı. Gol olsa kader değişir miydi? Belki. Ama olmadı.

Geçmişten örnek mi? Olmaz mı...
Geçen sezon da böyle bir maç vardı. Adanaspor karşısında alınan 3-1’lik galibiyet hâlâ akıllarda. Hatta o zaman da Seçer tribündeydi. Kaderin cilvesi mi? Belki de takıma uğur getiriyor.
Ne oldu şimdi?
Yeni Mersin İdman Yurdu 27 puana çıktı. Derincespor ve Diyarbekir 25’te takıldı. Arada küçük bir nefes boşluğu var ama rahatlama yok. Önümüzde Nazillispor var. 13 puanla dibin dibindeler ama rehavet öldürür. Hele bu ligde hiçbir şey net değil.
Maçtan ötesi: Tribün ruhu
Bu takım taraftarıyla başka. Gol olunca kalkan eller, maç bitince sarılan omuzlar... Futbol bu işte. Sosyal bağ, siyasi destek, ekonomik mücadele. Hepsi iç içe. Başkan Seçer sadece izlemekle kalmadı, destek verdi. Tıpkı geçen yıl, tıpkı ondan önceki sezon olduğu gibi.
Son söz: Bu iş burada bitmez
Yeni Mersin İdman Yurdu sadece maç kazanmadı. Umut kazandı. Taraftar kazandı. Sahadaki çocuklar moral kazandı. Hani derler ya "bir kıvılcım yeter" diye… O kıvılcım dün geceydi.