Gerçekleşen siyasi olaylar üzerine Türk milliyetçilerinin fikir ve düşüncelerine tercüman olmak istedim. PKK bir terör örgütüdür, terörist başı ÖCALAN bir bebek katilidir. Verdiğimiz binlerce asker, polis şehidimizin, bebek ve sivil vatandaşlarımızın katili olan cani bir zihniyetin kanaat önderi gösterilerek gazi mecliste terör bağlantısını açık eden Dem ve uzantıları adına konuşulamaz. Terörle müzakere değil, mücadele edilir. Ayrıca Kürtlere bir devlet vaadinde bulunulması, iktidarıyla muhalefetiyle hep birlikte aynı amaca hizmet edildiğini gözler önüne sermektedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes ve vatansever Türkler olarak buna müsaade etmiyoruz. Türkiye toprakları, her karışı şehit kanıyla sulanmış, Türk bağımsızlığı ve iradesinin bir tezahürü olarak Türk devletidir.
Gelinen noktada Türk toplumu olarak solculuk, sağcılık gibi siyasi fikir ayrımları, bu parti liderlerinin hezeyanlarıyla son bulmuş olup vatanı sevenler ve vatanı bölenler olarak iki cenah oluşmuştur. Türk milleti olarak birlik olunmalıdır. Ne anayasanın ilk 3 maddesine dokunabilirsiniz, ne de tüm bunları gerçekleştirebilirsiniz. Bu demek değildir ki bir taraf kötü, diğer tarafa yönelelim; bütün siyasi partiler bizim nezdimizde meşruiyetini yitirmiştir. Sözlerime Hüseyin Nihal Atsız’ın bir cümlesiyle son veriyorum: "Siyasette muhabbet, hepsi yalan, palavra! Doğru sözü 'KÜL TİGİN' kitabesinde ara!"
Ne Mutlu TÜRK'ÜM Diyene!