GENEL

Yeni E-Ticaret Trendleri: Çevrimiçi Alışverişin Geleceği

E-ticaret sektörünün geleceğini şekillendirecek ve çevrimiçi alışveriş deneyimini değiştirecek en yeni trendleri bu makalede bir araya getiriyoruz.

Abone Ol

Çevrimiçi Alışverişin Geleceğini Şekillendiren E-Ticaret Trendleri

Çevrimiçi alışveriş artık gündelik hayatımızın bir parçası haline geldi. İnterneti gibi sitelerde oyun oynamaktan temel ihtiyaçlarımızı satın almaya kadar pek çok farklı amaç için kullanıyoruz. Aynı nedenle, e-ticaret sektörü de gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Yalnızca ABD'deki e-ticaret sektörü dahi 1 trilyon doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşmış durumda. Peki, bu sektörün geleceğini şekillendirmesini bekleyebileceğimiz trendler arasında neler yer alıyor?

'Sosyal ticaret' ve sanal pazar yerlerinin yükselişi

Tüketiciler artık doğrudan markalardan, distribütörlerden veya perakendecilerden satın almıyor. Bunun yerine, sanal pazar yerlerini ve onların sunduğu özellikleri giderek artan bir sıklıkta kullanıyorlar. Dahası, kendilerini Amazon, Alibaba, eBay ve Etsy gibi tanınmış pazar yerleriyle kısıtlamıyoruz: Küçük işletmelerin de ticaret yapmasına olanak tanıyan ve ‘sosyal ticareti’ mümkün kılan platformları tercih ediyoruz.

Peki, sosyal ticaret nedir? Bu, en basit tarifiyle sosyal medyanın e-ticaretle buluşmasıdır. Diğer bir deyişle, Instagram veya Facebook gibi sosyal medya platformlarının çevrimiçi alışverişler için de kullanılmasıdır. Bu platformlarda, ürün satmak için video gibi içerikler de kullanılıyor ve bu da hedef kitleye ulaşmak için yepyeni fırsatlar sunuyor. Örneğin:

●      Piyasaya yeni çıkardığınız bir ürünün temel özelliklerini paylaşan bir video paylaşabilirsiniz.

●      Kullanıcılar ve influencer’lar tarafından gönderilen videolarla ürününüzü daha da destekleyebilirsiniz.

●      Videolar etkileşimli olduğundan müşterileri doğrudan satın alma işleminin tamamlanacağı sayfa veya siteye yönlendirebilirsiniz.

●      Bu şekilde, klasik pazar yerlerine kıyasla daha hızlı, kolay ve sorunsuz bir çevrimiçi alışveriş deneyimi sunabilirsiniz.

Sosyal medyanın gücü ve yaygınlığı dikkate alındığında, bunun kalıcı bir trend olduğunu rahatlıkla söylemek mümkündür ve ona mümkün olduğunca çabuk uyum sağlamanız gereklidir. Zira, bu sayede çok daha hızlı büyüyebilir ve satışlarınızı artırabilirsiniz.

Yenilikçi yaklaşımlar işgücü açığıyla mücadele etmenizi sağlayacak

E-ticaret, tatil dönemi ve hatta pandemi gibi yoğun geçen dönemlerde işgücü açığından en çok etkilenen sektörler arasında yer alıyor. Oysa e-ticaretin en önemli özelliği, siparişlerin zamanında teslim edilebilmesi. Aksi takdirde, potansiyel olarak geri dönebilecek bir müşteri kaybediliyor. Beklenmedik bir anda meydana gelebilecek işgücü açığı, küçük ve orta ölçekli işletmelerin iflasına dahi neden olabilir.

Bu nedenle, depolarda ve dağıtım merkezlerinde otomasyonun giderek daha fazla kullanılması, e-ticaret sektörünün en hızlı büyüyen trendleri arasında yer alıyor. Otomasyon, büyümenizi de kolaylaştıracaktır. Örneğin, büyük perakendeciler tek bir günde 500.000'e kadar siparişi işleyebilir. Bu hacimdeki bir iş akışının manuel olarak yapılması mümkün değildir.

Ancak bunun çalışanlarınızı işten çıkarabileceğiniz anlamına geldiğini düşünmeyin. Tam aksine, işyerinizi çalışmak için cazip bir yer haline getirmeye çalışmalısınız. Burada önemli olan, kısa süreli işgücü kaybının tüm şirketin mahvına neden olabileceği departmanlarda otomasyonu sağlamaktır. Bunun dışında, çalışanlarınıza halen daha iyi bir çalışma ortamı sunmanız gereklidir. Örneğin, şirketinize dinlenme odaları ve hatta bir kreş eklemeyi düşünün. Bu sayede hem daha kaliteli iş gücünü şirketinize çekebilir hem de onların kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz.

Güveni ve müşteri sadakatini güçlendirin

Güven, her zaman işletmeler ile müşterileri arasındaki ilişkinin temelinde yer almıştır. Günümüzün dijital dünyasında güven oluşturmak her zamankinden daha önemli ve eskisine kıyasla çok daha karmaşıktır. Örneğin, Salesforce tarafından yapılan bir araştırma, tüketicilerin %73'ünün alışveriş yapacağı yerde dikkat ettiği ilk şeyin güvenlik olduğunu gösteriyor. Yani tüketiciler, artık kaliteli bir ürün veya hizmeti adil bir fiyata almaktan daha fazlasını istiyor: İnternet üzerinden bir işlem yaparken kişisel bilgilerinin gizli ve güvenli kalmasına da önem veriyorlar.

Dolayısıyla, müşteri sadakati oluşturmak istiyorsanız, güvenlik vurgusunu eskiye kıyasla daha fazla yapmalısınınız. Bu amaçla yapabileceğiniz şeyler arasında şunlar yer alıyor:

●      PC DSS uyumlu olduğunuzu ilgili sertifika ile vurgulayın.

●      Ödeme süreci boyunca müşterilerinize güven tetikleyicileri sağlayın. Bu tetikleyiciler, bağımsız derecelendirmeler, denetleme sonuçları, iade veya değişim politikaları gibi şeylerden oluşur. Bir araştırma, tüketicilerin %71'inin aktif olarak bu ayrıntılara dikkat ettiğini ve memnun kalmadıkları takdirde sepetlerini terk ettiklerini gösteriyor.

●      Ödeme sırasında ekstra güvenlik katmanları sağlamak için Kimlik Doğrulaması gibi özellikleri kullanın. Bu ödemelerin pratikliğini biraz etkileyecektir ancak çoğu tüketici, kendini daha güvende hissetmek için bunu kabul etmeye hazırdır.

Şirketi veya markayı öven klasik pazarlama cümlelerinden uzak durun: Güvenilir olduğunuzu kendi kendinizi öven sloganlarla kanıtlayamazsınız. Tüketiciler artık güvenlik için nelere dikkat etmeleri gerektiğini biliyor ve bunları sağlayabilen markalarla çalışmayı tercih ediyor.

Sesli ticaret

Tüketiciler cihazlarıyla konuşma konusunda daha rahat hale geldikçe, sesli ticaret, yani ses komutlarıyla alışverişin de önemi artıyor. Kullanıcılar, akıllı telefon veya akıllı hoparlör gibi bir cihazdan doğal dil işleme (NLP) ve yapay zekâ (AI) destekli sesli asistanlar aracılığıyla satın alma işlemi yapmasını isteyebiliyor. Sesli ticaret hâlen gelişmekte olan bir teknoloji ve aynı nedenle yeni fırsatlar sunuyor: Onu kullanmaya ilk başlayanlar, diğerlerine kıyasla ciddi bir avantaj elde edecektir

Bağlamsal ticaret

Bu, sosyal ticaret, sesli ticaret ve uygulama içi satın almalar da dahil olmak üzere mevcut teknolojilerin çoğunu aynı anda kapsayan bir terimdir. Temel olarak, tüketicilerin bağlama bağlı (anlık) satın almalar yapmasına olanak tanıyan bir alışveriş deneyimini anlamına gelir. Örneğin, araba kullanırken bir restoranın yanından geçen müşterilerin sesli asistanlarını kullanarak rezervasyon yaptırması, bağlamsal bir e-ticaret türüdür. Bunun mümkün olabilmesi için, o işletmenin tüm bu ticaret teknolojilerini destekleyecek şekilde yapılandırılmış olması gerekir. Bağlamsal ticaret, çok az sayıda işletmenin yapabildiği bir şey olduğundan, uzun vadede gerçek bir avantaj elde edilmesini sağlayabilir.

Yapay zekâ ve kişiselleştirilmiş alışveriş

Yapay zekanın dijital alışveriş deneyimi üzerindeki etkisini göz ardı etmek mümkün değil. Bu teknolojinin en önemli etkilerinden biri, kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi sağlaması. Artık tüketicilerin yardım ve tavsiye almak için fiziksel bir mağazada gerçek bir satış elemanıyla konuşması gerekmiyor. Bunun için yapay zekâ destekli sohbet robotlarını kullanabilir. Böyle bir robot, web sitesi ziyaretçileriyle konuşabilir, onların tercihlerini öğrenebilir ve hatta boyut, renk ve fiyatlar konusunda tavsiyelerde bulunabilir.