Deniz, havuz ve plajların yoğun ortak kullanım alanı olmaları nedeniyle enfeksiyon bulaşma riski taşıdığını ifade eden Uzm. Dr. Derya Tunç, “Özellikle iyi temizlenmeyen, uygun şartlarda klorlanmayan ve sirkülasyonu fazla olmayan durgun havuzlarda birçok hastalık tehlikesi bulunur” ifadelerini kullandı. Tunç, şezlongların da enfeksiyon riski taşıdığını vurgulayarak kullanımıyla ilgili tavsiyeler verdi.

Uzmanlar Sezlong Konusunda Uyardi-1
Tatilde kadınlarda genital mantar enfeksiyonlarının sıkça görüldüğünü dile getiren Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Derya Tunç; ishal, idrar yolu enfeksiyonu, Hepatit A, göz ve kulak enfeksiyonlarının, havuz suyunun sebep olduğu hastalıkların başında geldiğini dile getirdi. Enfeksiyon bulaş riskini azaltmak için havuz çevresinin, duşların, soyunma kabinlerinin ve şezlongların temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini önemle vurgulayan Uzm. Dr. Derya Tunç, “Günde en az bir kez bu alanların temizliği yapılmalıdır. Şezlonglarla direkt temastan kaçınılmalıdır. Mutlaka üzerine örtü veya havlu serilmeli, şezlong için kullanılan havlularla yüz ve vücut kurulanmamalıdır. Yine plajda kuma serilen havlu ile kurulanmak da enfeksiyon etkenleri ile temas riskini artırır. Bu nedenle kuma serilen havlu ile kurulanmamaya dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Uzmanlar Sezlong Konusunda Uyardi-2
“Kirlenmiş havuz ve deniz suyunun yutulması ile mikroplar sindirim sistemine ulaşır ve gastroenterit gelişir. Bu nedenle son birkaç gün içinde ishal olanların havuza girmemesi büyük önem taşır. Özellikle yaz aylarında kadınlarda sık görülen genital mantarların en önemli nedeni ise nem ve ıslaklıktır. Islak mayo ile beklememek, havuzdan çıktıktan sonra duş alıp iyi kurulanmak ve mayoyu değiştirmek olası enfeksiyon riskini azaltacaktır. Tırnak ve cilt mantarı açısından korunmak için de havlu ve terlik gibi kişisel malzeme kullanımına dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca havuzdan çıktıktan sonra ayakların kuru tutulması da büyük önem taşır." Yazın sıkça görülen rahatsızlıkların başında gelen göz enfeksiyonlarının, suyun içerdiği mikroorganizmaların etkisi ile göz kapağının iltihaplanması şeklinde görüldüğünü ifade eden Uzm. Dr. Derya Tunç, “Göz enfeksiyonları; gözde kızarıklık, yanma, batma, çapaklanma gibi yakınmalara yol açar. Yüzücü kulağı denilen, yüzmeye bağlı gelişen kulak enfeksiyonu, yazın hava sıcaklığının artmasıyla birlikte oluşan nemin, hassas olan dış kulakta enfeksiyona zemin hazırlamasıyla ortaya çıkar. Havuz suyundan kulağa giren mantar, bakteri, virüsler kulakta enfeksiyona yol açabilir. Kulak ağrısı, kaşıntı, akıntı, ateş, kusma kulak enfeksiyonlarında görülen belirtilerdendir. İdrar yolu enfeksiyonları da havuzda yüzme sonrası gelişebilecek enfeksiyonlardandır. Özellikle dar mayo ile uzun süre havuzda vakit geçirilmesi idrar yolu enfeksiyon riskini artırır. Sık ve ağrılı idrar yapma, karın ağrısı, ateş ve kusmaya kadar değişik belirtiler ile kendini gösterebilir” şeklinde konuştu.


"-Havuz ve deniz suyu mümkün olduğunca yutulmamalıdır. Suya atlarken burun kapatılmalıdır.
-Durgun ve kirli sularda, yüzeyi köpüklü ve yeşil görünümde olan denizde yüzülmemelidir.
-Kanalizasyon karışan alanlara yakın bölgelerde ve şiddetli yağmurlar sonrasında denize girilmemelidir.
-Gözlük ve kulak tıkacı kullanılmalıdır.
-Havlu, mayo ve terlikler ortak kullanılmamalıdır.
-Havuza girmeden önce ve çıktıktan sonra mutlaka duş alınmalıdır” tüm bu maddelerin altını önemle çizdi.