Onun kararlılığı ve insan sevgisi, kadim topraklarda adeta bir efsaneye dönüşmüştür. Çiftçi, bilgelik ve tevazu ile yol gösterirken, haklının yanında durup mazlumun sesini yükseltmiştir.

Aşiret reisliği sorumluluğu, sadece kan bağıyla değil, gönül bağıyla taşınması gereken bir mirastır. Abdülaziz Çiftçi, bu mirası sadece Ubade Aşireti’ne değil, tüm ovaya mal etmiştir. Bölgedeki çatışmaların ortasında tarafları uzlaştıran ve birçok barışı sağlayan Çiftçi, insanların en zor anlarında sığınılacak bir liman olmuştur. Herhangi bir anlaşmazlık çıktığında, onun adil ve tarafsız duruşu, saygı gören kararlar alınmasına neden olmuştur.

Çiftçi'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri ise hakkı her koşulda savunmasıdır. Kimsenin hakkını kimseye yedirmeyen bu lider, sadece aşiretinde değil, Şanlıurfa’nın dört bir yanında tanınan ve sevilen bir isimdir. O, adaletin ve ahlakın temsilcisi olarak, yüzyıllardır devam eden aşiret kültürüne insan sevgisi ve eşitlik kavramlarını kazandırmıştır. Her daim mazlumun yanında duruşuyla, sadece bir lider değil, aynı zamanda bölgenin vicdanı olmuştur.

Abdülaziz Çiftçi’nin önderliği, aşiret liderliğinin ötesinde topluma mal olmuş bir hizmettir. Şanlıurfa ovasının sevilen ve saygı duyulan bu ismi, adalet ve barışa olan inancı ile yalnızca bugünün değil, yarının da teminatı olarak görülmektedir.