Dermatoloji Uzmanı Dr. Elçin Akdaş, saç dökülmesi hakkında önemli açıklamalar yaptı. Uzm. Dr. Akdaş, saç dökülmesinin kadınlarda ve erkeklerde oldukça yaygın görüldüğünü ve bireylerde depresyon, anksiyete ve özgüvende azalmaya sebep olduğunu belirtti. Hastalığın psiko-sosyal yükünün de oldukça fazla görüldüğünü aktaran Akdaş, saçlarda gerileme ve yenilenme döngüsü sebebiyle günlük olarak 150-200 saç tele kadar dökülmenin normal olduğunu Fakat bu miktardan fazla saç dökülmesinin normal kabul edilemeyeceğinin önemine dikkat çekti. Saç dökülmesinin çeşitli nedenleri olduğunu dile getiren Akdaş, “Doğru teşhis için bir dermatoloji uzmanına danışılarak altta yatan nedenler araştırılmalıdır. Etkili bir tedavi planı kritik rol oynamaktadır. Vitamin ve mineral eksikleri, hormon düzensizlikleri, stres, hızlı kilo kayıpları, yakın zamanda geçirilmiş ameliyat, ateşli enfeksiyonlar, gebelik sonrasında saçlarda genellikle kendini sınırlayan bir dökülme görülebilir. Fakat altında yatan neden ortadan kalktığında, saç dökülmesi 3-6 ay içerisinde gerileyecektir” dedi.
Hormonlara ve genetik faktörlere bağlı dökülmelerin de olabileceğini vurgulayan Dr. Akdaş, “Hormonlara ve genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan androjenik alopesi (erkek tipi dökülme) hem kadınlarda hem de erkeklerde çok yaygın görülen bir saç dökülmesi şeklidir. Testosteronun bir metobiliti olan dihidrotestosterona karşı kıl köklerinde duyarlılık söz konusudur. Buna bağlı olarak saçlar zamanla incelir ve sonunda kıl kökleri tamamen boşalarak kalıcı kellik durumu oluşabilir. Genelde erkek tipi dökülmeden müzdarip olan bireylerin ailesinde benzer dökülme öyküleri olabilir. Erkeklerde genelde altta yatan bir hormonal bozukluk yoktur ancak kadınların mutlaka polikistik over sendromu açısından değerlendirilmesi ve hormonal tetkikler yaptırması gerekmektedir. Menopoz sonrasında da östrojen hormonun çekilmesine bağlı olarak kadınlarla erkek tipi dökülme sıklıkla görülebilmektedir. Erkek tipi dökülmede, kadın ve erkekte dökülme şeklinin farklı olabileceğini ve erkeklerde saç çizgisinde geriye çekilme, yanlarda ve tepede açılma görülürken, kadınlarda genelde ön saç çizgisi korunup saçların tepe bölgesinde seyrelme görülür” ifadelerini kullandı.
Akdaş, erkek tipi dökülmenin tedavisi ile ilgili ise, “Sürme ilaçlar, kıl köklerini besleyen ve kanlanmayı artıran PRP, mezoterapi, dermapen ve kıl köklerini yenileyen eksozom ve kök hücre tedavileri incelen saçlarda ve bebek tüylerinde kalınlaşma, saç teli sayısında artış ve saçlarda gürleşme sağlayabilmektedir. Saç dökülmesinin ileri düzeyde olduğu durumlarda ise saç ekimi yapılabilmektedir. Ancak dökülmenin sabitleşmesi ve estetik açıdan tatmin için en erken 30 yaşından sonra saç ekimi yapılması daha uygundur. Bununla birlikte, saç ekimi öncesinde ne kadar kıl kökü korunduysa saç ekimi sonuçları da o kadar başarılı olur. Saç dökülmesi bu sebepler dışında, travma ve kıl kökünü tutan çeşitli dermatolojik hastalıklara bağlı olabilir. Dermatolog ya da saç hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilerek nedene yönelik tedavi uygulanması oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.