EKONOMİ

İcrası olanlar dikkat... Çat-Kapı haciz kalktı!

Abone Ol

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yeni yargı paketinde yapılan değişikliklere değinerek istinafı işletme konusunda kararlı olduklarını belirterek şunlar söyledi:

"Avrupa'da güçlü bir istinaf işliyor ve biz de ülkemizde güçlü istinafı işletme konusunda kararlıyız. İstinafın uygulamadan kaynaklı sorunlarını biliyoruz ve bu sorunları da önümüzdeki zaman içerisinde çözeceğiz. İşte bugün buradan istinafla ilgili şekli de olsa ama işin esasına uygun yeni yargı paketimize koyacağımız bir hususu ifade etmek isterim. İstinafın adını değiştiriyoruz. Bölge adliye mahkemesi, bölge idare mahkemesi biliyorsunuz istinafın şu andaki adı.

Biz adli istinaf mahkemesi, idari istinaf mahkemesi olarak değiştiriyoruz. Zaten kanunda istinaf, kanun yolu deniyor. İstinafın mehabetine uygun, saygınlığına uygun bir isimle onu nitelendirmeyi uygun görüyoruz. Bu yargı paketinde bölge adliye mahkemelerinin adı adli istinaf mahkemesi, bölge idare mahkemelerimizin adı da idari istinaf mahkemesi olarak değiştirecektir. İstinafa gidiyoruz dediğimizde şimdi gerçekten istinafa gidecekler. Hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

"YARGILAMA SÜRELERİ KISALACAK"

Bakan Bozdağ konuşmasında, süreleri tekleştirip yargılama süresini kısaltmak istediklerini ifade edip, "Tabii yeni yargı paketi içerisinde birkaç başka önemli husus daha var. Bir tanesi de yargıda büyük kargaşaya yol açan süreler meselesini tekleştirme adımıdır. İş mahkemesinde ayrı temiz süresi hukuk mahkemesi ayrı, cezada ayrı, şurada ayrı temyiz süresi, kimi tefhimden kimi tebliğden başlıyor. Bir sürü kargaşa. Hem hakim ve savcılarımız için büyük bir zorluk. Hem kalem için büyük bir zorluk. Hem avukatlarımız için büyük bir zorluk. Hem vatandaşlarımız için büyük bir zorluk. Pek çok da hak kaybına yol açan bu uygulamayı kaldırıyor. Süreleri tekleştiriyor.

İki hafta süren bütün mahkeme karar iki hafta temyiz ve istinaf süresi koyuyor. Temyiz ve istinafın da tebliğ ile başlaması halini yeni yasayla inşallah parlamentomuz yasalaştırdığında uygulamaya koymuş olacağız. İki hafta doğru bir iş mi? Ya doğru bir iş. Tebliğden itibaren başlayacak. Bu da son derece önemli bir adım olduğunu sürelerdeki birliği sağladığımızı ve bu birliğin hukuk devletine olan inancı da güçlendireceğini hem savcılarımızı, hakimlerimizi, avukatlarımızı hem de vatandaşlarımızı çok memnun edeceğine yürekten inanıyorum. Şimdiden hayırlı olsun" dedi.

"ÇAT KAPI İCRA DÖNEMİ BİTİYOR"

Yeni yargı paketi ile "çat kapı icra" döneminin sona erdiğini açıklayan Bozdağ, hakim kararı olmadan evlerde icra işlemi yapılamayacağını söyledi. Bozdağ konuyla ilgili olarak, "Tabii bir başka konu icra takibi sırasında vatandaşın evlerinde haciz işlemi yapılabiliyordu. Şimdi gene yapılacak ama bir suç soruşturması nedeniyle herhangi bir vatandaşımızın evinde arama ancak hakim kararıyla yapılabilirken herhangi bir suç yokken bir alacak verecek takibi nedeniyle hakim kararı olmadan aranmasını doğru görmüyor ve bu açıdan da bundan sonra hakim kararı olmadıkça evde haciz işlemi yapılamayacağını yasaya koyuyoruz. Çat kapı icra dönemi kapanıyor. Hakim kararıyla ancak evde icra işlemi yapılabilecek. Zaten ihtiyacı haciz aynen devam ediyor. O da hakim kararıyla. Bundan sonra hacze ihtiyaç duyduğunda o da hakim kararıyla olacak.

Hakim kararı olmadan hiçbir alacaklı borçlunun kapısını çalamayacak. Hiçbir icra dairesi gelip evde arama tarama yapamayacaktır. Bu da hukuk devletini güçlendiren özel hayatı koruyan aile mahremiyetini koruyan önemli bir değişikliktir. Ayrıca evde ortak kullanılan eşyaları da haczedilemez. Yani sadece bir buzdolabı değil ortak kullanılan eşyalar ne ise artık bunlar da haczedilemeyecek eşyalardan olacaktır. Haciz sırasında altın gibi menkul kıymet gibi bazı eşyalar hariç ortak eşyalar, nakit, para, altın, efendim menkul, kıymetli evrak vesaire. Bunlar hariç. Diğerleri ortak kullanıma ait olan eşyalar haciz edilemeyecektir. Bu da son derece yeni ve önemli bir adımdır" diye konuştu.

BAĞIMLILAR İÇİN ÖZEL CEZAEVLERİ VE TEDAVİ

Bozdağ, uyuşturucuyla mücadele alanındaki yenilikleri şu şekilde sıraladı:

"Tabii uyuşturucuyla mücadele konusunda da iki tane yeni adım atıyoruz. Bir tanesi Sağlık Bakanlığımızın bünyesinde kurulacak olan tedavi bağımlılıkla mücadele maksatlı hastaneler olacaktır. 'Bahar Projesi' olarak nitelendirilen bu proje çerçevesinde kamu davasının açılmasına yer olmadığı kararı verilen kullanıcılar ile kendi tedavi olmak isteyen vatandaşlarımız Sağlık Bakanlığımıza bağlı olan bu hastanelerde tedavi olacaktır. AMATEM gibi değil. Bu uzmanı için de her türlü sağlık tesisi içinde müstakil ve bunların hepsi yetiştirilecek ve sadece bu amaçla kullanılacak. Bir yerin parçası değil bağımsız sağlık birimleri olacaktır. Ve tedaviyi sağlamak konusunda pek çok faydalı sonuçlar ortaya koyacağına yürekten inanıyoruz.

İkincisi de cezaevlerinde bulunan hükümlü uyuşturucu bağımlılarıyla ilgili bir adım atıyoruz. Sadece uyuşturucu kullanan değil, başkaca bir suçtan içeri girmiş hükümlü eğer uyuşturucu kullanıyorsa onları da zorunlu tedaviye alan müstakil tedavi ve rehabilitasyon amaçlı cezaevleri kuracağız ve bu maksatla eğer mevcutlarda dönüştürme yapma imkanımız varsa süratle bunları dönüştüreceğiz.

Dönüştürme imkanı yoksa da kısa süre içerisinde Türkiye'de ihtiyacımız olduğu kadar tedavi ve rehabilitasyon amaçlı müstakil cezaevleri yapacağız ve buralarda hükümlerin tedavisi ihtiyari değil, zorunlu hale getireceğiz. Böylelikle sadece uyuşturucu baronlarıyla mücadele etme değil, onların bağımlısı hale gelmiş vatandaşlarımızı o baronların elinden kurtarma, uyuşturucu bağımlılığından kurtarma konusunda da son derece önemli adımlar atacağımızı ifade etmek isterim."