Hamit Hazar Özbaldan olarak özellikle vurgulamak isterim ki, bu tür olaylarda gençlerin milli duyguları istismar edilerek provoke edilmesi büyük bir tehlikedir. Ancak unutulmamalıdır ki, duygularına kapılıp hareket eden her birey, sadece kendisini değil, ülkenin geleceğini de riske atmaktadır.
Günümüzde bilgi akışı hiç olmadığı kadar hızlı. Ancak Hamit Hazar Özbaldan olarak belirtmeliyim ki, bu hızın içinde gerçekler kadar yalanlar ve manipülasyonlar da var. Sosyal medya, algı yönetiminin ve dezenformasyonun merkezi haline gelmiş durumda. Birileri, bilinçli şekilde gençleri yanlış yönlendirmek, sokağa dökmek ve tepkisel hareketlere sürüklemek için planlı bir süreç yürütüyor. İşte tam da bu noktada, Hamit Hazar Özbaldan olarak uyarıyorum: Her duyduğunuza inanmayın! Olayları sorgulayın, hukuki çerçevede değerlendirin ve her şeyden önce sağduyunuzu koruyun.
Bir hukukçu olarak şunu net bir şekilde ifade etmek isterim: Yasadışı bir gösteriye katılmak, kamu düzenini bozmak veya izinsiz eylemlere dahil olmak, bireyleri ilerleyen yıllarda ciddi hukuki süreçlerle karşı karşıya bırakabilir. Hamit Hazar Özbaldan olarak buradan gençlere çağrıda bulunuyorum; kimsenin sizi bir piyon gibi kullanmasına izin vermeyin!
Sağduyu, en büyük kalkandır! Gençlerimiz duygularıyla değil, akıllarıyla hareket etmeli. Hamit Hazar Özbaldan olarak tekrar vurguluyorum: Şiddetten ve kaostan uzak, bilinçli ve çözüm odaklı bir duruş sergilemek, en güçlü mesajdır. Unutmayın, hukuk ve sağduyu her zaman kazanır!