Dermatolog Dr. Gaye Sarıkan Ünal, ses dalgaları esasıyla çalışan ultrason yönteminin “ameliyatsız yüz estetiği” uygulamaları arasında kalıcı ve güvenli bir yer edindiğini söyledi. Ultraterapi denilen bu yöntemle yoğunlaşmış ses dalgalarının odaklanmış olarak cilde gönderildiğini belirten Uzm. Dr. Ünal, “Ses dalgası, ulaştığı hedef dokuda hızlı bir ısı etkisi yapıp dokunun kendini onarması için uyarıda bulunuyor. Bu da iyileşmeyi başlatıyor. Yani dokunun kendini onarması için bir tür düğmeye basmış oluyoruz” dedi.

Kent Alsancak Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ünal, “estetik dermatoloji” ve ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları içinde en yeni, konforlu ve ağrısız yöntem olarak kabul edilen “ultraterapi” teknolojisi hakkında bilgi verdi. Odaklanmış ultrasonun ilk kez prostat ve karaciğer kanser tedavilerinde kullanılarak tıp alanına girdiğini, jinekolojide özellikle gebelik takibinde de klasik ultrasonun zararsız tanı yöntemi olarak önemli bir yeri olduğunu belirten Uzm. Dr. Ünal, “Ses dalgaları, tıpta çok uzun zamandan beri kullanılıyor ama son 6-7 yıldır estetik dermatolojide de kullanılmaya başlandı. Patentli cihazla yapılan bu işlem, son derece yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Ultrason, gebelikte en çok kullanılan sistemlerden biridir. Estetik uygulamalardaki kullanımı ise odaklanmış bir enerji şekline dönüşüyor. Yani ses dalgası, ulaştığı hedef dokuda hızlı bir ısı etkisi yapıp dokunun kendini onarması için uyarıda bulunuyor. Bu da iyileşmeyi başlatıyor. Yani dokunun kendini onarması için bir tür düğmeye basmış oluyoruz” diye konuştu.

“Kişinin yüzüne genç bir ifade kazandırıyor”

İşlemi uygularken iki başlık kullandıklarını ifade eden Uzm. Dr. Ünal, “Biri yüzeyde kalan ve daha çok yüzeyi hedefleyen bir başlık. Buradaki kolajen elastin liflerin yeniden kendini onararak iyileşmesi sağlanıyor. Dolayısıyla derinin kalitesi artıyor. Yani yeniden kolajen onarımı olduğu için deri kırışıklıkları, lekelenmeler düzelip iyileşiyor. Diğer başlık, yüzün yukarıya doğru kalkmasını, deri altı dokuların toparlanmasını ve yüz şeklinin onarılmasını sağlıyor. Bu da kişinin yüzüne genç bir ifade kazandırıyor” sözlerine yer verdi.

“Yüzü ovalleştirebiliyor”

İşlemin senede bir kez tekrarlandığını ancak olumlu sonuçlar nedeniyle bazı danışanların 2 yılda bir işlem yaptırdığını dile getiren Uzm. Dr. Ünal, şunları söyledi: “Estetik dermatoloji olarak yapabileceğimiz ilave tedavilerle birlikte süre elbette daha da uzayabilir. Bu işlemi, aynı bir bina inşaatının temeli gibi temel bir tedavi olarak düşünebiliriz. Bu sağlam bir temel olduğu için üzerine yapacağımız her türlü işlem, bunun etkisini daha da uzatacaktır. Bu işlem için hiçbir yaş sınırı yok. Halk arasında çene kasılması dediğimiz, gece dişlerini sıkan kişilerde de işe yarayan bir yöntem. Kemiğe hiçbir etki etmeden köşeli olan yüzün şeklini ovale döndürüyor. Yumuşak doku üzerinden çalışarak kas üzerindeki lifi gerdiği için yüzü ovalleştirebiliyor.

Ağrısız işlem

İşlem sırasında danışanların ağrı yaşamadığına dikkat çeken Dermatolog Dr. Gaye Sarıkan Ünal, “Ağrı kişisel bir algıdır. Eğer dişte protez, dolgu, implant yoksa ağrının hissedilmesi çok zor. Kişide bir hassasiyet varsa hissedilebilir ancak katlanılmayacak bir ağrı kesinlikle değil. İşlem sonrası günlük hayata hemen dönülebilir. İşlemin etkisi daha geç dönemde ortaya çıkıyor. İşlem sonrası ilk etki kalıcı bir etki değil. Asıl kalıcı etki haftalar içerisinde ortaya çıkıyor ve yaklaşık 3. ayda kalıcı etki ortaya çıkıyor. Bu, güvenli bir sistem. Patentli cihazlarla yapılırsa riski yok denecek kadar az. Yapan kişinin becerisi ve tecrübesi çok çok önemli” dedi.