AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun helalleşme ile ilgili sözlerine, “Türkiye Afrin’de, Cebrablus’ta, İdlib’te, Münbiç’te, Ayn el Arab’dan Kandil’e kadar olan bölgede ülkemizi tehdit eden, vatandaşlarımıza kast eden, terör örgütü ile mücadele bağlamında Kuzey Suriye’ye girdiğimizde orda Mehmetçiğimizi yapayalnız bıraktıran ‘Afrin’de, İdlib’de ne işimiz var’ sözlerinden özür dileyecek misiniz, milletimizden helallik dileyecek misiniz” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özkan, beşinci yargı paketine ilişkin olarak, “Bu düzenleme ile kamu hizmetinin daha az maliyetle ve hızlı sunulması, icra satış sisteminin yenilenmesi ve vatandaşa yansıtan maliyetlerin azaltılması, mülkiyet hakkının korunması, çocukların ruhsal ve fiziksel gelişiminin desteklenmesi amacıyla insan hakları eylem planı esas alarak hazırladığımız teklifimizi görüyoruz. Bu teklifimizle 1932 yılımdan beri icra dairelerince uygulanan fiziki usul satış kaldırılarak, elektronik satış usulü getiriyoruz. İcranın geriye bırakılması usulünü sadeleştiriyoruz. Hacizli mallara daha hızlı satışa bırakılması için tarife usulü getiriyoruz. Borçluya haczedilen malını rızaen satma imkanı veriyoruz. 1932 yılından beri yürürlükte olan icra ile çocuk teslimine son vermek suretiyle; çocuklarımızın, evlatlarımızın psikolojilerine korumak ve anne-babaları ile bireysel, duygusal ilişkileri daha kolay kurabilmeleri için düzenlemeyi getiriyoruz. Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurabilmeye ilişkin düzenleme çerçevesinde İcra Dairelerinden alınmak suretiyle Adli Destek Mağdur Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne devrediyoruz” ifadelerini kullandı.

Hukuk fakültelerinden mezun olanlara ilişkin soruya Özkan, “Bu paketin içerisine kamu, özel ayırt etmeksizin ister kamuda ister özel sektörde çalışsın işle ilgili hayatına son vermeksizin aynı zamanda adliye ve hukuk stajını yapmak suretiyle hukuk stajını tamamlamalarına imkan veren düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. Bu anlamda özel sektör çalışanları ile ilgili teklifimizin ana çerçevesi, eğer bir hukuk mezunu gencimiz fakülteyi bitirdikten sonra stajını yaparken çalışıyorsa, mesleğin onuruyla bağdaşmayan bir işle meşgul değilse, bu çerçevesinde stajın gereklerini yerine getirmek suretiyle stajını yapabilecek. Kamuda çalışan ise mahkeme stajını çalıştığı kurumdan izin almak suretiyle ücretsiz izinle stajını yapmasını sağlıyoruz. İkinci altı ayda kendi çalıştığı kurumun hukuk departmanlarında yapmak suretiyle avukatlık stajını tamamlamalarını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Özkan, “Eğer siyasette etik ve ahlak kurallarının egemen olmasını istiyorsak, adı ahlaki kurallarını olumlanması anlamına gelecek İYİ olarak adlandırılan parti adım atmıyorsa, hangi adımların atılacağı Anayasa ve iç tüzükte vardır. Biz sürekli ifade ettiğimiz gibi, İYİ Parti’nin üzerine düşen görevi yerine getirmesini istiyoruz. Sadece Grup Başkanvekilliğinden ayrılmakla olmaz. Milletvekilliğinden ayrılması gelişmiş batı demokrasilerinde her zaman başvurulan bir yöntemdir. Doğru olanın, siyasi etik ve ahlak kurallarına uygun olanın Lütfü Türkkan’ın kendi siyasi kararıyla istifasını vermesi, Parlamento’da alınacak kararla da bu sürecin tamamlanmasıdır” değerlendirmesini yaptı.

Türkkan’a İYİ Parti tüzüğüne göre kınama cezası verilmesi gerektiğini söyleyen Özkan, İYİ Parti’nin üzerine düşeni yapmasını istedi. Özkan, İYİ Parti ve CHP’nin olayı örtbas etmeye çalıştığını sözlerine ekledi.

Özkan, Kılıçdaroğlu’nun helalleşme ile ilgili açıklamasına ilişkin, “Cumhuriyet halk partisi kendi içinde bir ortak noktaya varamamışken, kendi içinde geçmişle yüzleşmek yerine geçmişin hesaplarını sürdürmek gibi bir gayretin olmasına rağmen, kendi Genel Başkanları da kendine koltuk devşirebilmek için helalleşmek adı altında günü kurtarmaya çalışıyorsa, başlaması gereken nokta tek parti dönemlerine kadar uzanmalıdır. Cumhuriyet Halk partisi yüz yıla yakın sürede yaptıkları hataları, özellikle Gazi Mustafa Kemal’den sonra tek parti uygulamalarının, milli şef döneminde İsmet İnönü’nün neler yaptığını tek tek bakacak olursak, hepsinden tek tek özür dilemelidir. Eğer siz helalleşmekten bahsediyorsanız, milletin adamı Adnan Menderes’i idam sehpasına götüren darbecileri cesaretlendiren İsmet İnönü’nün, Menderes, Menderes bendine gir Menderes, yoksa seni ben bile kurtaramam’ sözleriyle de hesaplaşmak, helalleşmek, özür dilemek istiyor musunuz? Daha düne kadar bu ülkede Afrin’de, Cerablus’ta, İdib’de, Münbiç’te, Ayn el Arab’dan Kandil’e kadar olan bölgede ülkemizi tehdit eden, vatandaşlarımıza kast eden, terör örgütü ile mücadele bağlamında Kuzey Suriye’ye girdiğimizde orda Mehmetçiğimizi yapayalnız bıraktıran ‘Afrin’de, İdlib’de ne işimiz var’ sözlerinden özür dileyecek misiniz, milletimizden helallik dileyecek misiniz” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin EYT konusundaki sözlerine ilişkin Özkan, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve ilgili Bakanlarımız net bir şekilde ortala koydu. Yaşla ilgili olamamak üzere, emeklilerimizi düşündüğümüz için. Emeklilerimiz emekli olduğu zaman Avrupa’da nasıl emekliler onuruna yaraşır, hiçbir işte çalışmadan haline münasip bir şekilde yaşaması mümkünse, gelişmiş demokrasilerde olması gereken çalışan ve ödenen prim denkleminde olması gereken emekli denklemini hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu düzenlemenin milletimiz emeklilerimiz için çalışma hayatımız için, ülkemizin daha fazla üretim, istihdam, ihracat ile refah ülkesi olması için arkasında durduğumuz düzenlemedir. Şu anda öyle bir gündemde çalışma yok” şeklinde konuştu.

Yüzde 50 artı 1 konusunda ise Özkan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları ve tavrı belli. Yüzde 50 artı 1 demokrasimizin ve milletimizin temsil yetkisinin en güzel şekle kullanılabilmesinin yolu olduğundan bahisle arkasındayız. Keşke milletten yetki isteyenler yüzde 70 almayı hedefleyebilseler. AK Parti olarak bizim hedefimiz yüzde 70-80’dir. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı olarak milletimizin bugüne kadar yüzde 80’ine yakınının oyunu almışız. Biz 2023 seçimlerinde yüzde 75’e ulaşmak için çalışıyoruz” diye konuştu.