Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Barış Mahallesi’nde devam eden yerinde kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan yıkım çalışması sonucu ortaya çıkan inşaat ve hafriyat atıklarının bölgeden nakliyesi ve depolanması ile ilgili olarak ‘ücret’ talep eden Mersin Büyükşehir Belediyesine tepki gösterdi. Gültak; “Biz, Büyükşehir Belediyesinden ne kamyon istedik ne de bu molozları dökmek için bir yer. Peki buna rağmen siz neden ücret istiyorsunuz? Bu mudur Akdeniz’e pozitif ayrımcılık?” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin kasım ayı birinci birleşiminde söz alarak Barış Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesi kapsamında gerçekleşen çalışmalarla ilgili açıklama yapmak isteyen Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, engelleme ile karşılaştı. Tartışmalar sonucu meclis toplantısına uzun süre ara verildi. Aradan sonra devam eden toplantıda yeniden söz alan Gültak, Akdeniz ilçesine pozitif ayrımcılık yapılmasını beklerken, tam tersine engelleme ve farklı uygulamalara maruz kaldıklarını dile getirdi. Daha önce de engellendiğini hatırlatan Gültak, “Seçilmiş bir belediye başkanı olarak, meclis toplantılarımızda rahatlıkla konuşabilmem gerekir. Çünkü konuştuğum şeyler, belediyemizi ve belediyemiz sınırları içinde yaşayan insanları ilgilendiriyor” ifadelerini kullandı.

Yasa ve yönetmelik hatırlatması

Hafriyat toprağı inşaat ve yıkıntı atıklarının kontrolü yönetmeliğini gösterip konuşmasına devam eden Gültak, “Yönetmeliğin genel ilkelerine göre, atıkların kaynağında en aza indirilmesi esastır. Sonra hafriyat toprağı inşaat yıkıntı atıklarının geri kazanılması ve özellikle altyapı malzemesi olarak yeniden değerlendirilmesi esastır” diye konuştu. Başkan Gültak, aynı yönetmeliğin belediyelerin görev ve yetkileri başlıklı bölümünde de il belediye mücavir alanı içerisinde il ve ilçe belediyeleri, büyük şehirde, büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyesi dışında ise ilçe belediyelerinin, toplanan inşaat yıkıntı atıklarını öncelikli olarak altyapı çalışmalarında kullanmak ve kullandırmakla mükellef olduğunu hatırlattı.

“İnşaat yıkıntılarının nakliye bedeli 0,10 lira”

Başkan Gültak, “Barış Mahallesi’nde yıllardır kimsenin girmediği, cesaret etmediği, radikal ve devrimsel bir işlemi başlattık. Nedir? Kentsel dönüşüm. Herkes bir şeyler konuşuyor. Kim ne derse desin; vatandaşı üzmemek, insanları mağdur etmemek şartıyla bu şehrin en önemli konusu kentsel dönüşümdür. Barış Mahallesi’nde 40 dönüme yakın arazideki binaları yıktık. Bu yıkım ve inşaat yıkıntı atıkları nakliye bedeli nedir biliyor musunuz? 0,01 TL. TOKİ, bütün işlemlerini benim üzerimden yapıyor. Yeri ben teslim ediyorum, ben yıktırıyorum ve takiplerini de ben yapıyorum. Bu konuştuklarımızdan neden rahatsız oluyorsunuz?” sözleriyle Barış Mahallesi’nde devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarının önüne engeller çıkarılmasına tepki gösterdi.

“Büyükşehir Belediyesi ‘moloz parası’ istiyor”

Başkan Gültak, yaşanan süreci ve tepkisini şu sözlerle dile getirdi; “Biz buranın yıkımına nakliyesi de dahil 0.01 lira vermek üzere ihaleye çıktık. Geldiğimiz nokta da Barış Mahallesi’nde hak sahiplerinin yüzde 87’si ile anlaştık. Tapu devirleri de yüzde 80’lerde. Yakında bu rakamları da geçeceğiz. Karşımıza ne çıktı? Çok ilginçtir; bunları Mersin bilecek. Çevre Koruma Daire Başkanlığınız, İmar A.Ş’nin yetkilileri ve zabıtalarınız geldi. Hayrola? ’Burada yıkım yapıyorsunuz, bizden izin aldınız mı?’ diye sordular. Sonra, ‘Bu molozları taşıyamazsınız’ dediler. Neden? ’Bana para vereceksiniz’ Ne parası? Moloz parası. ‘Tamam, verelim, sıkıntı yok’ dedik. Yaklaşık 200 bin lira bütçe ayıralım dedik. Peki ne oldu biliyor musunuz? İki belediye başkan yardımcımı Büyükşehir İmar A.Ş’ye yolladım, toplantı yaptılar. 200 bin lirayı teklif ettik ama ısrarla reddedildi, ‘Hayır, kamyon başına para vereceksiniz’ denildi.”

“Ne kamyon ne de yer istedik, bu ücreti niye istiyorsunuz?”

Bu engelleme üzerine Çevre Bakanlığı ile görüştüklerini kaydeden Başkan Gültak, görüşme sonunda Mersin Büyükşehir Belediyesinin lisanslı atık deposu olmadığını öğrendiklerini de aktardı. Sonrasında Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile görüştüklerini belirten Gültak, şöyle konuştu; “Müdürlüğümüzden gerekli izinleri aldık. Yönetmelikte de belirtildiği üzere, ‘altyapıya kullanmak şartıyla bunu taşıyabilirsin’ denildi. Biz, sizden ne kamyon istedik ne de bu molozları dökme yeri istedik. Siz niye ücret alıyorsunuz? Kürkçü Mahallemizde, Akdeniz’in ilk sıcak ve soğuk asfalt plentini kuruyoruz. Yaklaşık 30 milyon liralık bir tesisi Akdeniz’e kazandırıyoruz. Bütün molozu da kendi bünyemizdeki arazide altyapıya kullanacaktık. Çevreye kirlilik de vermiyoruz. Yönetmeliğin ilk şartı neydi? ‘Ya yerinde bertaraf, ya da altyapıda kullanın’ diyor. Bunu yapıyoruz. Peki size niye para veriyoruz? ‘200 bin lira verelim’ dedik, kabul etmediniz. Kaç kez personelleriniz geldi. Bir haftadır bunun yüzünden molozları taşıyamıyoruz. Tabi sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir yazı daha yazdık ve oradan da izin geldi.”

“Vatandaşın ödeyeceği fark artar. Bu mudur pozitif ayrımcılık?”

Başkan Gültak, ’6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunu’na da dikkat çektiği konuşmasında, bu kanunda belediyelerin harç, vergi ve ücret talep edemeyeceği durumları saydı. Barış Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesi ile başlayan yıkımla ortaya çıkan atıkların da yasa kapsamında olduğuna işaret etti. Gültak, “Bu ücretlerin hiçbirini almaya yetkiniz yok. Bunu ben değil, kanun diyor. Biz orada yıkım yapmışız. Hafriyat ve inşaat atıklarını da Kürkçü’de yapacağımız asfalt plentine taşıyacağız. Fakat bizden para isteniyor. Ya biz niye para ödüyoruz? Siz de kamusun, biz de kamuyuz. Neyin parasını ödüyoruz? Size bu ödemeyi yaptığımızda yaklaşık maliyeti 1 milyon lirayı buluyor. Peki, ne olacak biliyor musunuz? Bu parayı ben TOKİ’den istemek zorunda kalacağım. TOKİ de bunu vatandaşa yansıtacak. Sonra ne olacak? Vatandaşın ödeyeceği farklar artacak. Biz size, ‘Akdeniz’e pozitif ayrımcılık yapın’ derken, her halde yanlış anladınız. Bu mudur pozitif ayrımcılık?” dedi.

“Dere yataklarına atık dökülmesi felaketlere yol açabilir”

Başkan Gültak, Büyükşehir Belediyesinin lisanslı depolama alanı olmadığını yineleyerek, “3. ve 4. çevreyolundaki bazı dere yataklarının ve boş arazilerin, doğal alanların doldurulduğunu duyuyoruz. Bu durum, ileride farklı felaketlere yol açacaktır. Eğer böyle bir uygulama doğru ise lütfen bunu durdurun. Yani Yenişehir ve Mezitli bölgelerinde, dere yataklarına ve lisanslı olmayan yerlere dolgu maddesi dökmeyin. Bu, hem çevre kirliliği oluşturur hem de ileride farklı felaketleri getirir” diye konuştu.